top of page

Kaygılı Çocuğunuza Nasıl Davranıyorsunuz?

Güncelleme tarihi: 10 Nis 2020

Ebeveyn tutumu, çocuğun kaygı düzeyi üzerinde en etkili belirleyicilerden biridir. Kaygı, doğuştan gelen bir özellik değildir. Yani, kimse kaygılı dünyaya gelmez. Kaygılı olma zaman içinde öğrenilir ve kişisel bir özellik haline gelir. Bazı ebeveyn tutumu çocuğun kaygısını besler; kimisi ise rahatlatır, sakinleştirir.


ree

Kaygılı çocuğa ebeveynlik yapmak zorlu bir iştir. Bu zorlu işte, her ebeveyn kendince bir yol izler. Gelin önce, ebeveynlerin sıklıkla tercih ettikleri bu yöntemlere ve bu yöntemlerin çocuğun kaygısı üzerinde nasıl etkisi olduğuna bakalım.


Kaygılı Bir Çocuğa Karşı Sıklıkla Kullanılan Ama İşe Yaramayan Ebeveyn Tutumları


Çocuğun kaygısını yatıştıran, çocuğu rahatlatan ebeveyn tutumu

En fazla tercih edilen yöntemlerden biri olduğu söylenebilir. Çünkü, kaygılı çocuğun karşısında ortaya çıkıveren son derece doğal bir ebeveyn tavrıdır. Kısa vadede işe yarasa da, uzun vadede çocuğu ebeveynin rahatlatmasına bağımlı hale getirir. Çocuk daha fazla rahatlatıcı sözlere ihtiyaç duyar. Burada önemli olan, rahatlatıcı tarzın ne zaman, neye karşı ve ne yoğunlukta kullanıldığıdır. Örneğin, önemli ve ciddi bir kazaya ramak kaldığında tabii ki çocuğunuza sarılır, onu öpücüklere boğar ve rahatlatmaya çalışırsınız. Ama herhangi ufak bir olayda bunu yaparsanız, çocuk bu küçük olayı da korkulması, endişelenmesi gereken bir şey olarak öğrenir.


Rahatlatıcı ifadeler, kaygı yönetiminde etkilidir. Ama doğru olan bunun dışarıdan gelmesi değil, içeriden olmasıdır. En etkili olanı, çocuğun rahatlatıcı ifadelerle kendi kaygısını yönetebilir hale gelmesidir.


Çocuğun kaygı kaynağından kaçınmasına yardım eden ebeveyn tutumu

Kaçınma; kaygıyı azaltmanın, hatta ortadan kaldırmanın en hızlı yoludur. Bu yöntem de bir önceki gibi, kısa vadede çok etkilidir, ama uzun vadede insanın potansiyelini ortaya koymasına bile engel olabilir. İster çocuk olsun ister yetişkin, insanın kendisini kaygılandıran duruma karşı ilk tepkisi bir an önce kurtulmaktır. Bunun da ilk yolu kaçmaktır. Örneğin, topluluk önünde konuşmak en büyük kaygı kaynağı ise, bu durumdan kaçınır, meslek seçimini bile buna göre yapabilir.


Çoğu ebeveyn için çocuğunu kaygı duyduğu ya da korktuğu bir işe, duruma zorlamak zordur. Bazen olaya dahil olur ve ebeveyn de kaçınır. Bu nadiren veya bazı durumlarda oluyorsa anlaşılabilir. Kısa vadede kaygıyı düşürür. Bu da çocuğun hoşuna gider. Öte yandan eğer bir alışkanlık haline gelirse, çocuk kaygısının üstesinden gelmeyi öğrenemez.


Kaygılı çocuğa karşı tahammülsüz ve söylenen ebeveyn tutumu

Kaygılı bir çocuk talepkardır. Şikayet eder, söylenir, memnuniyetsizdir. Böyle bir çocuk zordur ve çoğu ebeveynin sabrı tükenir. Böyle bir tutumdaki ebeveyn ile çocuğun iletişimi bir kısır döngüye girer. Çocuk söylenir, mızıldanır; ebeveynin sabrı tükenir, sinirlenir. Sinirli bir ebeveyn ise kaygılı bir çocuğu daha da kaygılandırır. Eğer sabrınızı yitiriyor gibi hissederseniz, eşinizi veya bir başka aile büyüğünü devreye sokun, ortamdan uzaklaşın. Gerekirse, profesyonel destek alın.


Kaygılı bir çocuğun anne babasıysanız ve ona karşı sergilediğiniz tutum sıkılıkla yukarıdakilerden biriyse, çocuğunuzun kaygısını kısa vadede bastırıyorsunuz. Çocuğunuz için en etkili yol, onun kaygısını yönetmesini öğrenmesidir. Bu yolda sizin göreviniz ise ona yol gösterip destek vermek olabilir.



Not: Bu blog yazımızda; kaygılı çocuğa karşı sıklıkla kullanılan, kısa vadede çözüm gibi görünse de uzun vadede işe yaramayan ebeveyn tutumlarına değindik. Kaygılı çocuğa karşı önerilen ebeveyn yaklaşımlarını ise, "Kaygılı Çocuğunuza Nasıl Destek Verebilirsiniz?" isimli blog yazımızda okuyabilirsiniz.



Kaynaklar:


Dacey, S. John, Lisa B. Fiore, Martha D. Mack, Your Anxious Child: How Parents and Teachers Can Relieve Anxiety in Children.


Rapee, Ronald, Ann Wignall, Susan Spence, Helping Your Anxious Child: A Step By Step Guide For Parents.

Yorumlar


bottom of page