Çocuğunuz Okuduğunu Anlıyor mu?

Çocuğun okul hayatının ilk yılı anne-baba için oldukça heyecanlıdır. Akıllarından, çocuğunun ne zaman ve nasıl okuyacağına dair sorular geçer. Çocuk okumayı söktüğünde rahat bir nefes alınır. Evet, çocuğun artık okuyabiliyor olması önemli bir eşiktir; ama sadece ilk adımdır. Sonraki adımlar nedense önemsenmez, ama aslında akademik performansın gerçek belirleyicisi onlardır.

Okuduğunu anlama yetkinliğinin üç düzeyi vardır:

• İlk düzeydeki çocuk, okuduğu hikayeyi aynen anlatabilir veya kendi kelimeleri ile yeniden ifade edebilir. Hikayenin önemli noktalarını fark edebilir. Bunları aktarabilir. Hikayeyi özetleyebilir.

• İkinci düzeydeki çocuk, hikaye ile bağlantılar kurabilir, gözünde canlandırabilir. Hikaye ile ilgili sorular sorabilir. Bağlantı kurabilen çocuk, kendi deneyimleri ve bilgisi ile okuduklarını anlamlandırabilir. Yorumlar yapabilir ve çıkarımda bulunabilir.

• Üçüncü düzeydeki çocuk, hikayeyi başka bir hale dönüştürebilir. Örneğin, hikayeyi resim ve sembole dökebilir. Sentez yapabilir. Hikayeden yararlanarak başka hikayeler uyarlayabilir. Dönüştürebilen çocuk, öğrendiklerini içselleştirebilir ve hayatına uyarlayabilir. O noktada müthiş bir olumlu döngü oluşur. Bir öğrenme diğerini, diğeri diğerini tetiklemeye başlar. Etkili ve gerçek anlamda öğrenme o zaman gerçekleşir ve kalıcı olur.

Sözün özü, çocuğunuz okuduğu hikayeyi genel hatları ile anlatabiliyorsa, bu iyi bir şeydir; ama bu onun okuduğunu anlama yetkinliğinin başlangıç düzeyde olduğunu gösterir.

Okuduğunu anlama yetkinliği de tıpkı diğer yetkinlikler gibi geliştirilebilir. Ve unutmayın, her çocuk harikadır!

Kaynak:

Adrienne Gear, Reading Power